Archive for Ekim, 2013


 
 Tarih Nedir?

Görsel

Edward Hallet Carr

Yaklaşık bir asra yakın bir zaman yaşam süren Edward H. Carr, 1892 yılında İngiltere’de
dünyaya geldi. Meslek hayatına bir diplomat olarak başlayan Carr, devlette çok önemli
göre
vlerde bulundu. 1940’lı yıllardan itibaren daha çok bilimsel alanda yoğunlaşmaya
başlayan Carr, bir taraftan akademisyenlik yaparken, diğer taraftan birçok yayına imza attı ve
gazeteci
yazar
akademisyen kimliği ile Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, S
iyasi Tarih,
İktisat ve Felsefe alanında göz nuru döken pek çok araştırmacıya değerli eserleri ile ilham
kaynağı oldu. Aynı zamanda bir biyografi yazarı da olan Carr, 21. yüzyıla çok az bir zaman
kala (1982), doğduğu Birleşik Krallık’ta vefat etti.
Yaşamı
boyunca birçok kitap telif eden Carr,
“Tarih Nedir?”
adlı çalışması ile de ilim
dünyasında, özelde tarih ve tarih felsefesi alanında büyük ufuklara kapı araladı. Seviyesi ne
olursa olsun tüm okur kitlesine hitap etme özelliğinde olan
“Tarih Nedir?”
, Carr’ı
n zaman
zaman verdiği konferansların bir denemesinden oluşan bir yöntembilim çalışması olma
özelliğini taşımaktadır. Yazar, tarihin ne olduğunu irdelediği kitabında, farklı tarih tanımlarına
yer verirken, okurlarına kendine özgü bir tarih felsefesi armağan
etmektedir.
İlk bölümde tarih, tarihçi ve olgular arasındaki ilişkiyi inceleyen Yazar, ikinci bölümde
toplum ve birey bağlamında tarih felsefesini ele almıştır. Üçüncü bölümde bilim ve ahlak
bağlamında tarihi, tarihçiyi ve tarih felsefesini inceleyen Yaza
r, dördüncü bölümde tarihte
nedensellik olgusunu analiz etmiştir. Beşinci bölümde ilerleme olarak tarih konusunu ele alan
Carr, çalışmasını, kitapta yer verdiği konuşmalarını özetler mahiyetteki “Genişleyen Ufuklar”
başlığını koyduğu altıncı bölüm tamama e
rdirmiştir.
Birinci Bölüm’de Yazar, tarih felsefesi bağlamında tarihçi ile olgular arasındaki ilişkiyi
açıklamaya çalışmaktadır. Yazar’ın kitabında
“Tarih Nedir?”
sorusuna verdiği ilk cevabı da,
tarihi, “tarihçi ile olgular arasında kesintisiz bir karşılık
lı etkileşim süreci, bugün ile geçmiş
arasında bitmez bir diyalog” olarak tanımlamak olmuştur. Carr’a göre tarihçi, olguları
olmaksızın köksüz ve boş, olgular da tarihçiler olmadan ölü ve anlamsızdır. Tarihçi
olgularının ne aciz bir kölesi ne de zalim bir
efendisidir. Tarihçi ile olguları arasındaki ilişki
bir eşitlik, bir alış
veriş ilişkisinden ibaret bulunmaktadır.
Yazar’a göre
olgu
, varılan sonuçlardan farklı olarak bir deneyim verisidir. Sağduyucu tarih
görüşü olarak da tanımlanan bu görüş, tarihi, doğ
rulanmış bir olgular kümesi olarak tanımlar.
Tıpkı bir balıkçının tablasındaki balıklar gibi, belgeler, yazıtlar vb. içinde (de) olgular hazır
dururlar. Tarihçi onları alır, evine götürür, pişirir, canı nasıl istiyorsa o şekilde sofraya koyar.
Önce olgular
ortaya koyulur, sonra tehlike göze alınarak yorumlarda bulunulmaya başlanır.
Bu, sağduyucu tarih okulunun en temel bilgelik kuralını oluşturmaktadır.
Barraclough’a referansla, bizim okuduğumuz tarihin hiç de olgusal olmadığını, onun bir dizi
kabul edilmiş
yargılardan oluştuğunu söyleyen Carr, çağdaş tarihçinin iki görevinin olduğunu
vurgulamaktadır. Buna göre tarihçi, az sayıdaki anlamlı olguları bularak onları tarihin
olgularına dönüştürmeli ve pek çok olguları tarih değildir diye bir kenara bırakmalıdır.
Fakat

2
bu anlayış, tarihin inkâr edilemez ve nesnel olgular topluluğundan oluştuğu yolundaki 19.
yüzyılın yanlış düşüncesinin tam zıddını oluşturmaktadır. 19. yüzyıl ise bir olgular ve belgeler
fetişizmiyle tamamlanmış ve haklı kılınmıştır.
Tarihçi ve olg
ular arasındaki ilişkinin izlerini takip ederek bir tarih felsefesi resmetmeye
çalışan Yazar, ilk bölümde Stresemann, Voltaire, Ranke, Burckhardt, Rowse, Collingwood ve
Becker gibi tarihçilerin görüşlerini aktarır. Yazarların tarih felsefesine dair görüşle
rine dair
kıyaslamalarda bulunan Yazar, eleştirel bir bakış açısı ile düşünürlerin birbirinden ayrıldıkları
ve bir noktada buluştukları yönlere temas eder. Geçen elli yıl boyunca
“Tarih Nedir?”
sorusunun üstüne birçok ciddi çalışmanın yapıldığını belirten
Yazar, tarihte olguların başı
çekişi ve özerkliği teorisine karşıt düşüncelerin başta Almanya olmak üzere 1880’lerden
itibaren gelmeye başladığını sözlerine ekler. Yazar, kitabının Birinci Bölüm’ünde, tarihi,
“karşılıklı bir etkileşim süreci, bugünde yaşay
an tarihçi ile geçmişin olguları arasında bir
diyalog” olarak tanımlamaktadır.
İkinci Bölüm’de E. Carr, tarih kelimesinin iki anlamda kullanıldığını söylemekte ve
“tarihçinin yaptığı araştırma” ve “tarihçinin geçmişte araştırdığı olgular” anlamında
“bireyl
erin toplumsal varlıklar olarak içine girdikleri toplumsal bir süreç” olarak
tanımlamaktadır. Toplum ile birey arasındaki hayali olduğu düşünülen karşıtlık ise,
düşüncemizi farklı kanallara sevk eden ve takip edilen konuyu saptıran bir unsurdan ibarettir.
Burckhardt’a referansla, tarih ise, bir dönemin, öbüründe kayda değer bulduklarının
yazımından başka bir şey değildir. Ayrıca geçmiş ise, ancak bugünün ışığında ve bugün de
tümüyle ancak geçmişin ışığında anlaşılabilir. İnsanın geçmiş toplumu anlamasını ve
bugünün
toplumuna daha çok egemen olmasını sağlamak bu bağlamda tarihin ikili bir görevidir.
Toplumun mu bireyin mi önce geldiği meselesi, ikinci bölümde Yazar’ın kafasını meşgul
eden soru işaretlerinden birisidir. Tavuk
yumurta örneğine yer veren Yazar,
Donne’den
ödünç aldığı, “Hiç kimse kendi içinde bütün bir ada değildir; herkes kıtanın bir parçası,
karanın bir kısmıdır” sözüyle, toplum ve bireyin birbirinden ayrılamayacağını, birbirlerine zıt
değil, birbirleri için gerekli ve bütünleyici olduğunu vaaz
etmektedir. İnsanların bir araya
getirilmeden önce var olduklarını ya da herhangi bir öze sahip bulunduklarını düşünmenin
yanlışlığına dikkat çeken Yazar, her insanın tarihin ya da yazılı tarih öncesinin her döneminde
bir toplumda doğmuş ve daha ilk yıllar
dan başlayarak bir toplum tarafından kalıplandırıldığını
ifade etmektedir. Buna göre çağdaş insan da ilkel insan gibi, toplumu kalıplandırdığı kadar
toplum tarafından da kalıplandırılmaktadır. Bu minvalde yumurtasız tavuk elde edilemeyeceği
gibi, tavuksuz
da yumurta elde edilememektedir.
Carr, bir tarih felsefesi ortaya koymaya çalıştığı eserinde, tarihçinin, kendisinin konuya
yaklaşımındaki hareket noktasını kavramadıkça çalışmasının tam olarak anlaşılamayacağını
ve hak ettiği değerin verilemeyeceğini; tar
ihçinin çıkış noktasını toplumsal ve tarihi bir
temelden aldığını belirtmektedir. Marks’a referansla da Carr, eğitimcinin kendisinin de
eğitilmesi gerektiğinin unutulmaması gerektiğini, beyin yıkayan bir kişinin eş zamanlı olarak
kendi beyninin de yıkanmış
olacağını ifade etmektedir. Çünkü tarihçi, tarih yazmaya
başlamadan önce tarihin bir ürünüdür.
Carr’ın eserindeki edindiği temel amaç, tarihçinin, üstünde çalıştığı toplumu nasıl sıkı sıkıya
yansıttığını göstermekten ibarettir. Yazar’a göre, akışın içinde
olan sadece olaylar değil, aynı
zamanda tarihçinin kendisidir de. Bunun için Carr, tarih okurlarına, bir tarih eserini ellerine
aldıklarında sadece baş sayfadaki yazarın adına bakmamalarını, aynı zamanda yayın ya da
yazım tarihine de bakılmasını tavsiye e
tmektedir. Eğer bir filozof, bize, aynı nehirde iki defa

3
yıkanılamayacağını söylüyorsa ve bunda haklıysa, iki kitabın aynı tarihçi tarafından
yazılamayacağı da açık olarak görünmektedir. Çünkü bir tarih eseri, belli bir döneme ait, belli
bir tarihçinin olg
ular ve olaylarla oluşturduğu bir üründür. Tarihçi ise incelenmeden önce
onun tarihi ve toplumsal çevresi incelenmelidir. Çünkü tarihçi, bir birey olarak, aynı zamanda
hem tarihin hem de toplumunun bir ürünüdür.
Carr, Weggwood’dan esinlenerek, insanların
birey olarak davranışlarının, grup ya da sınıfların
üyeleri olarak davranışlarından ayrı olduğunu ve tarihçinin, bunlardan biri yerine öteki
üstünde daha fazla durmayı seçmesinde bir uygunsuzluk olmadığını ve insanların birey olarak
davranışlarını inceleme
nin, onların eylemlerinin bilinçli dürtülerini incelemekten ibaret
olduğunu söylemektedir. Sorun ise, insanı birey olarak ele alan görüşün, onu bir grubun üyesi
olarak ele alan görüşten daha az ya da daha çok yanıltıcı olmadığı, yanıltıcı olanın ikisi
aras
ında bir ayrım yapmaya kalkışmak olduğudur. Strachey’in dediği gibi, tarihi sorunlar her
zaman ve yalnızca bireysel davranış ve bireysel tuhaflık sorunlarıdır. Çünkü Marks
hatırlanırsa, “tarih, hiçbir şey yapmaz; büyük servetleri yoktur ve savaşlarda dövüş
mez. Her
şeyi yapan, sahip olan ve dövüşen insandır, sahici canlı insan…”
Üçüncü Bölüm’de Carr, bilim ve ahlak bağlamında tarih meselesini ele almaktadır. Eserinde,
insanın ve çevresinin, insanın çevresine etkisini ve çevrenin insana etkisini inceleme
k
aygısıyla, insanın çevresini anlaması ve onun üstündeki egemenliğini geliştirmesini vaaz
eden Carr, tarihçinin, bütün bilim adamları gibi durmadan “niçin?” sorusunu soran bir varlık
olduğunu belirtmektedir. Tarihin olgusal olmadığını, kabul edilmiş yargıla
r dizisinden ibaret
olduğunu yineleyen Carr, kitabında bilim ile tarih ilişkisine değinerek, farklılıklar ve
benzerlikler üzerine kafa yormaktadır.
Buna göre, tarih yalnız ve yalnız tek (biricik) şeylerle ilgilenirken, bilim ise genel şeylerle
uğraşır. Tar
ih biricik ve genel arasındaki ilişkiyle uğraşır. Tarihçi gerçekte biriciklerle değil,
biricikler içindeki genel olanla ilgilenir. Tarihçi, olgu ile yorumu birbirinden ayıramayacağı
gibi, biricik ile geneli de birbirinden ayıramamaktadır. Bilimde olduğu gi
bi tarihten ders
çıkarılamamakta ve gelecek önceden haber verilememektedir. Tarihte insan kendini, gözlediği
için tarih, zorunlu olarak öznel bulunmaktadır. Tarih, bilimin aksine, din ve ahlak sorunlarını
da irdeleyerek mevzu bahis etmektedir.
Carr’a göre
genellemenin tarihe yabancı olduğunu söylemek doğru değildir; çünkü tarih,
genellemelerle beslenmektedir. Elton’un deyişiyle tarihçiyi, tarihi olgular toplayıcısından
ayırt eden şey genellemedir. Tarihten ders çıkarmak, hiçbir
zaman tek yönlü bir süreç
değildir. Geçmişin ışığında bugünü öğrenmek, aynı zamanda bugünün ışığında geçmişi
öğrenmek demektir. Tarihin işlevi, geçmiş ve yaşanılan zaman hakkında daha sağlam bir
anlayışı, bunların karşılıklı ilişkileri içinde ilerletmektir
.
Tarihin, din ve ahlak sorunları ile yakından ilgili bulunduğu için genel olarak bilimden, hatta
öteki toplumsal bilimlerden ayrıldığını belirten Yazar, tarihin dinle ilişkisi noktasında, ciddi
bir gökbilimci olmanın, evreni yaratan ve yöneten tek bir Yar
atıcı’ya inançla
bağdaşabileceğini dile getirmektedir. Carr, ciddi bir tarihçinin bir bütün olarak tarihin akışını
düzenlemiş ve ona anlam vermiş olan bir Yaratıcı’ya inanabileceğinin ileri sürüldüğünü
aktarmaktadır. Tarihin ahlakla olan ilişkisi bağlamınd
a ise Yazar, kamusal eylemler üstünde
ahlak sorununun ciddi bir karışıklığa yol açtığını ifade ederken, oyunun önemli kişileri üstüne
ahlak yargılarında bulunulmasının tarihçinin görevi olduğu inancının uzun bir geçmişe
dayandığını sözlerine eklemektedir.

4
Tarihin hareketten ibaret olduğunu ve hareketin, karşılaştırma demek olduğunu belirten
Tarihçi Carr, tarihçilerin ahlaki yargılarını “ilerici” ve “gerici” gibi karşılaştırmacı nitelikteki
kelimelerle açıklamaya, “iyi” ve “kötü” gibi uzlaşmaz mutlaklarla aç
ıklamaktan daha çok
eğilimli olduklarını vurgulamaktadır. Tarihin bilimler arasında sayılması tezi üstüne kafa
yoran Carr, tarihin klasiklerden çok daha zor ve herhangi bir fen bilimi kadar ciddi bir konu
olduğunun altını çizmektedir. Carr’a göre bu çareni
n uygulanması, tarihçilerin kendi
aralarında yaptıkları işe daha güçlü bir inançla bağlanmalarını gerektirmektedir. İçinde
yaşadığımız dönem benlik bilinci dönemidir. Tarihçi ne yaptığını bilebilir ve bilmelidir.
Tarih incelemesini, nedenlerin incelenmesi
olarak gördüğü Dördüncü Bölüm’de Yazar, tarihte
nedensellik meselesini irdelemeye çalışmaktadır. Tarihçi, Carr’a göre, durmadan “niçin?”
sorusunu sorar ve cevap bulma ümidiyle ısrarını sürdürür. Büyük tarihçi veya düşünür, yeni
olaylar hakkında ya da yeni
bağlamlar içinde “niçin” sorusunu soran kimsedir.
Montesque’nun, her krallığı yükselten, sürdüren ya da yıkan maddi ya da manevi nedenler
olduğunu söylediği gibi, tarihin temel aktörlerinden biri olarak büyük güçlerin/devletlerin
yükselişleri ve çöküşlerin
de de bu nedenleri aranmaktadır.
İktisatçı Marshall’a referansla, insanların başka nedenlerin etkisini hesaba katmadan herhangi
bir tek nedenin etkisini incelemek üzere uyarılması gerektiğini vurgulayan Carr, başka
nedenlerin etkilerinin de incelenen o te
k nedenin etkileri ile karıştığını ifade etmektedir.
Çünkü tarihçi çok nedenle çalışır ve ağırlık verdiği nedenlerle tanınır. Dördüncü Bölüm’de
tarihte nedenselliğin izini süren Carr, “olmuş olan her şeyin neden ya da nedenleri bulunduğu
ve neden ya da ned
enler değişik olmadıkça farklı bir şeyin olamayacağı inancı” olarak bir
determinizm
tanımı getirir. Ve determinizmin, tarihin değil, bütün insan davranışının bir
sorunu olduğunun altını çizer.
Carr’a göre tarihin rastlantılar demeti olduğunu söylemek, oldu
kça yanlış bir düşüncedir.
Oysa ciddi tarihçiler ise, rastlantısal olarak ele alınan şeylerin hiçte rastlantısal olmadığını,
akli olarak ele alınıp açıklanabileceğini ve genel çerçeve içinde anlamlı olarak
yerleştirilebileceğini teslim etmektedirler. Fakat
Carr için tarihte rastlantı sorunsalı, ayrı bir
bağlam ve çerçeve içinde ele alınmak zorundadır.
Yazar, çalışmasında, Talcott’a işaretle, tarihin gerçekliğini yalnızca bilimsel değil, aynı
zamanda nedensel yaklaşımların da seçmeci bir sistemi olarak görür
. Tarihçi nasıl amacı için
anlamlı olanları, sınırsız olgular okyanusundan seçerse, onun gibi çok sayıdaki neden
sonuç
ardı ardına gelişlerini, yalnız ve yalnız tarihi bakımdan anlamlı ardı ardına gelişler içinden
seçmektedir. Tarihi bakımdan anlamlılığın
ölçütü ise, bunları kendi akılcı açıklaması ve
yorumlama kalıbına uydurma yeteneğine dayanmaktadır.
Tarihte nedensellik konusunun temel mantığının ve anahtarının bir amaç gözetme fikri
olduğunu öne süren Carr, bunun zorunlu olarak değer yargılarını da işi
n içine kattığını ifade
etmektedir. Daha önceki bölümlerde de belirttiği gibi Carr, tarihte yorumun her zaman değer
yargılarına bağlı olduğunu ve nedenselliğin de yoruma bağlı olduğuna işaret etmektedir.
Meinecke’nin deyişiyle de tarihte nedensellik ilişki
lerinin araştırılması, değer yargılarına
başvurulmaksızın imkânsız görünmektedir. Çünkü nedensellik ilişkilerinin aranmasının
ardında her zaman dolaylı ya da dolaysız değerlerin aranması yatmaktadır. Tarihte nedensellik
konusunda tarihçi, “niçin” sorusunun
ardından “nereye” sorusunu da artık sormaya
başlamaktadır.

5
Yazar kitabının Beşinci Bölüm’ünde ilerleme olarak tarih konusunu ele almış; Altıncı
Bölüm’ünde ise tarihin ve tarihçinin konumuna yönelik bazı mülahazalarda bulunmuştur.
Carr, Acton’un, tarihi, “
ilerleyen bir bilim” saydığını zikretmekte, tarihin dayanacağı bir
varsayım olarak insanın başarılarında bir ilerleme bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini
ifade etmektedir. Tarihin, edinilmiş becerilerin kuşaktan kuşağa iletilmesi içinde bir ilerleme
ol
duğunu belirten Yazar, ilerlemenin belirli bir başlangıcı ve sonu olmadığını
vurgulamaktadır. Aklı başında hiç kimse, geri dönüşsüz, sapmasız ve kesintisiz, süreklilik
içinde devam eden, kopuksuz düz bir çizgi boyunca ilerleyen türden bir gelişmeye hiçbir
zaman inanmamıştır. Açıktır ki, ilerleme dönemleri olduğu gibi gerileme dönemleri de vardır.
Hegel ve Darwin gibi bazı düşünürlerin ilerleme konusundaki görüşlerine eserinde yer veren
Carr, çalışmasında ilerleme ve evrimle ilgili karışıklığa da bir çözüm b
ulma arayışı içinde
bulunmaktadır. Hegel, ilerici tarihle ilerici olmayan doğa arasında kesin bir ayrım gözeterek
mevzu bahis bu zorluğun üstesinden gelmeye çalışmakta iken, Darwin ise devrimi, evrim ile
ilerlemeyle bir sayarak bütün sıkıntıları kaldırma e
ğilimi içindedir. Fakat bu, evrimin kaynağı
olan toplumsal edinmeleri birbirine karıştırarak daha kötü bir yanlış anlamaya yol açmış
görünmektedir. Ayrıca değişme de, artık bir başarı, bir imkân, bir ilerleme değil de, korkulan
bir şey olarak düşünülmeye b
aşlanmıştır.
İlerlemeye inanmak, kaçınılmaz bir sürece değil, insan yeteneklerinin ilerleyen gelişmesine
inanmak anlamındadır. Carr’a göre ilerleme, soyut bir terimdir. İnsanlığın peşine düştüğü
somut amaçlar ise, başka herhangi bir kaynaktan değil, tarih
sürecinin içinden zaman zaman
ortaya çıkar. Bununla birlikte Yazar, insanın yetkinleşebileceği ya da gelecekte yeryüzünün
bir cennet olacağı inancı içinde bulunmamaktadır. Fakat kendi payına bir ilerlemeye de
inanmakla yetinir. Bu ilerlemenin hedefleri onl
ara doğru ilerledikçe tanımlanabilecek ve
geçerlilikleri ancak onlara ilerleme süreci içinde incelenebilecek bir ilerlemeye inanarak…
Önemle üzerinde durulması gerekli husus olarak tarih hakkındaki görüşümüzün, toplum
hakkındaki görüşümüzü yansıttığını be
lirterek Yazar, eserinde toplumun ve tarihin geleceğine
olan inancını açıklamaktadır. Yazar’a göre tarihte ilerleme, olgular ile değerlerin karşılıklı
bağımlılığı ve etkileşimi ile meydana gelir. Nesnel tarihçi, bu karşılıklı sürece en
derinlemesine nüfuz
eden tarihçidir. Durağan bir dünyada tarih anlamsızdır. Tarih, özünde
değişimdir, harekettir ya da ilerlemedir. Gelecekte gelişme yeteneğine inancını kaybeden bir
toplum, geçmişteki ilerlemeyle ilgilenmekten de çabucak vazgeçer.
Sonuç olarak “bugün” kavra
mı, geçmişle geleceği ayıran imgesel bir çizgi olarak tasarımdan
öte bir anlam kazanmamıştır. Bugünden söz edilirken de başka bir zaman boyutu gizlice
tartışmanın ortasına girmiş bulunmaktadır. Geçmiş ve gelecek aynı zaman boyutunun
parçaları olduğu için,
bugünle ilgilenmekle gelecekle ilgilenmek birbirine bağlı
bulunmaktadır. Tarih, Edward Carr’a göre, geleneğin kuşaktan kuşağa aktarılması ile başlar.
Gelenek ise geçmişin alışkanlık ve derslerinin geleceğe taşınmasıdır. Geçmişte olan şeyler, bu
yüzdendir k
i, gelecek kuşakların istifade etmesi için kayıt altına alınır.

6
Anahtar Kavramlar
Tarih
Olgu
Sağduyucu Tarih Görüşü
Ampirik Bilgi Teorisi
Laissez Faire
Tarih Fikri
Tarih Felsefesi
Tutuculuk
Kamu Yararı Ereği
(raison
d’etat)
Kamu Yararı Fikri
(Die Ide
a der Staatsrason)
Putkırıcılık
Anomie
Kitle Demokrasisi
Aydınların Devrimi
Tarihi Olgular Toplayıcısı
Genelleme
Bilim
Toplumsal Statik
Döngüsellik
Felsefi Nirvana
Erk (İktidar)
Öngörü (Öndeyi)
Tiranlık
Determinizm
Ekonomik Rasyonellik
İşlevsel Yaklaşım
T
arihsicilik (Historisizm)
Rus, Amerikan, Fransız Devrimleri
Tarihi Kaçınılmazlık Teorisi
Marksizm
Darwinizm
Hukuk Felsefesi
Kiniklik
Eskatologya
İlerleme
Evrim
Tarihte Nesnellik
Olgunun Nesnelliği
Nihai Tarihin İmkânı
Dinbilim
Volontarizm
Sınıf
Parti
İdeol
oji
Ticaret Döngüleri
Ekonomik İnsan
Aşılama
Bireyselleşme
Toplumsal, Bilimsel,
Teknolojik Devrim
Ulusal Olgunluk
Ütopyacılık
Mesihçilik
Anayasal Reform
Yapısalcılık

r carr

 

 

*Kaynak: http://www.yusufsayin.com.tr

Görsel
Medeniyetler Çatışması
tezi, Huntington’un tezi yayına hazırladığı günden beri dünyanın
birçok yerinde b
üyük yankı uyandıran ve büyük tartışmalara yol açan bir çalışmad
ır.
Antitezinin de kendisi kadar tartışmalı ol
duğu
Medeniyetler Çatışması
tezi
, dünya siyasetinin
yeni bir safhaya girdiğini ve yeni realitelerin doğmakta olduğunu vurgulamaktadır. Yeni
safhada bir mücadele modelinin önerildiği giriş ile başlayan
Medeniyet
ler Çatışması
tezi
,
medeniyetlerin tabiatı konusunda açıklamalarda bulunurken, medeniyetlerin neden
çatışacaklarını ve medeniyetler arasındaki fay hatlarının neler olduğunu açıklamaya
çalışmaktadır.
Akraba
Ülke sendromu bağlamında medeniyet saflaşması konu
suna eğilen
T
ez, Batı ve diğerleri arasındaki mücadeleye de yer vermektedir. Tez ayrıca,
bölünmüş/parçalanmış ülkeler, Konfüçyen
İslami bağlantı ve yeni safhanın Batı için
getirilerini konu edinmektedir.
Huntington
tezini, yeni dünyada mücadelenin temel k
aynağının ideolojik ve ekonomik
sebeplerden ziyade insanlık arasındaki bölünmeler
in
ve
kültürlerin oluşturacağı üzerine bina
etmiştir. Yazar’a göre ulus
devletler, dünyadaki olayların en güçlü kaynağı olacak, bununla
birlikte küresel siyasetin asıl mücadel
elerinin farklı medeniyetlere mensup grup ve milletler
arasında cereyan edecektir. Medeniyetler arasındaki mücadele,
çağdaş dünyadaki
mücadelenin dönüşümünde en son mertebe olacak, Batı ile Batılı olmayan milletler arasında
ve Batı
dışı medeniyetlerin kend
i aralarındaki etkileşim, uluslararası siyasetin merkez
noktasını oluşturacaktır.
Çalışmasının içeriğine ağırlıkla
medeniyet
vurgusu bağlamında belirleyen Yazar,
çalışmasında medeniyet tanımlamasında bulunarak, medeniyetin, kültürel bir varlık olduğunu
ifa
de ederken, dil, tarih, din, adetler, kurumlar gibi ortak objektif unsurlar vasıtasıyla
insanların sübjektif olarak kendi kendilerini teşhis etmeleri
olduğunu belirtmektedir. Yazar’a
göre insanlar, çeşitli kimlik seviyelerine sahip bulunmaktadır. Buna göre
bir kişinin üyesi
olduğu medeniyet, onunla kendisini kuvvetle teşhis ettiği en geniş kimlik seviyesini
oluşturmaktadır.
Yazar’a göre medeniyet kimliği, gelecekte oldukça önemli bir hale gelecek ve dünya
gelecekte belli başlı yedi veya sekiz medeniyet ara
sındaki etkileşimle şekil alacaktır.
Bunlardan en önemlileri ise, İslam, Konfüçyanizm, Batı, Japon, Hint, Slav
Ortodoks,
Latin
Amerika ve Afrika medeniyetleridir. Yazar’a göre geleceğin en mühim mücadeleleri, bu
medeniyetlerin birini diğerinden ayıran kült
ürel fay kırıklıkları boyunca meydana gelecektir.
Çünkü medeniyetler arasındaki farklılıklar, sadece hakiki değil, esastır. Medeniyetler
birbirlerinden tarih, dil, kültür, gelenek ve din yoluyla farklılaşmaktadırlar. Bu farklılıklar ise
asırların ürünüdür.
İkinci olarak, dünya gittikçe saha küçük bir yer haline gelmektedir. Farklı medeniyetlerin
insanları arasındaki etkileşimler gittikçe artmakta, bu artan etkileşimler, medeniyet
şuurunu
ve
medeniyetlerin kendi bünyelerindeki müşterekliklerin yanı sıra med
eniyetler arasındaki
ayrılıkların fark edilmesini güçlendirmektedir. Üçüncüsü, dünya çapındaki sosyal değişme ve

2
ekonomik modernleşme süreçleri insanları çok eski mahalli kimliklerden koparmakta, bunlar
aynı zamanda, bir kimlik kaynağı olarak ulus
devletle
ri zayıflatmaktadır. Böylece,
dünyanın
birçok yerinde “fundeme
ntalist” diye adlandırılan aşırı hareketler
boy göstermeye
başlamaktadır.
Dördüncü olarak, medeniyet şuurunun gelişmesi Batı’nın iki yönlü rolü
sayesinde güçlendirilmektedir. Batı, bir yandan gücünün zirvesindeyken, Batılı olmayan
medeniyetler arasında ise ecdat şuuruna geri dönüş yaşanmaktadır. Beşinci olarak, politik ve
iktisa
di alanlara nispetle, daha az değişim gösteren kültürel özellik ve farklılıkların uyuşma ve
ayrışmaları daha da kolaylaşırken, ekonomik bölgecilik de gittikçe artmaktadır.
Yazar’a göre, insanlar kimliklerini etnik ve dini terimlerle tanımladıkça ortaya “b
iz” ve
“öteki” olgusu çıkmaktadır. Bu, medeniyetler arasında bir çatışma ihtimali ortaya
çıkarmaktadır. Huntington’a göre medeniyetlerin çatışması, iki seviyede ortaya çıkacaktır.
İlkin mikro seviyede, mücavir gruplar medeniyetler arasındaki fay kırıklıkla
rı boyunca toprak
ve birbirleri üzerinde kontrol kurmak için çoğu zaman şiddetli mücadele vermektedirler.
Makro seviyede ise farklı medeniyetlere mensup devletler göreceli bir askeri ve ekonomik
üstünlük uğruna
rekabet etmekte, uluslararası kuruluşlar ve ü
çüncü taraflar üzerinde kontrol
sağlamak üzere mücadeleye girişmekte ve kendi şahsi siyasi ve dini değerlerini rekabetçi bir
anlayışla ortaya çıkarmaktadır.
Huntington’a göre medeniyetler arasındaki farklar, oldukça önem arzetmektedir. Çünkü bu
farklılıkla
r, medeniyet şuurunu artırmaktadır. Medeniyetler arası mücadele, hâkim küresel
mücadele tarzı olarak ideolojik ve diğer mücadele biçimlerinin önüne geçecektir. Tarihi
olarak Batı medeniyeti içinde neşvünema bulan uluslararası ilişkiler, gittikçe Batılı çiz
giden
uzaklaşacak ve Batılı
olmayan medeniyetler,
küçük bir obje olmaktan çıkarak, temel aktör
olma konumuna yükselecektir.
Uluslararası alanda başarılı politika, güvenlik ve ekonomi kuruluşları medeniyetler arası
olmaktan çıkarak medeniyetler içinde geli
şecek, farklı medeniyetlere mensup gruplar
arasındaki mücadele, aynı
medeniyete
mensup
gruplar arasındaki mücadelelerden daha sık,
daha kuvvetli ve daha şiddetli olacak, bu şiddetli mücadelelere dönüşerek, farklı medeniyetler
arasındaki savaş ihtimalini ar
tıracaktır.
Yazar’a göre, dünya politikasının temel odağı, Batı ve diğerleri arasındaki ilişkiler olacak,
Batılı olmayan kimi yırtık/parçalanmış ülkelerdeki elitler ülkelerini Batı’nın bir parçası
yapmaya çalışacaklar,
muhtemel bir merkezi mücadele mihrak
ı Batı ve İslam
Konfüçyanizm
arasında vücut bulacaktır.
Huntington, kitabında, bahsettiği bu çatışma tehdidini
n
ortadan kaldır
ılması
ve onunla
mücadele
edilmesi için bazı yöntemler geliştirmektedir. Buna göre, Avrupa ve Amerika
dayanışma içinde olmalı, kü
ltürleri Batı’ya yakın olan, Yakın Doğu Avrupa ve Latin Amerika
Batı’ya dahil edilmeli, Rusya ve Japonya ile işbirliğine daha açık ve yakın olunmalı,
medeniyetler arasında gerçekleşen mahalli mücadelelerin küresel savaşlara dönüşebileceği
kışkırtmalardan u
zak kalınmalı, Konfüçyen ve İslami devletlerin askeri kapasiteleri
minimuma indirilmeli, Doğu ve Güneybatı Asya’daki askeri üstünlük sürdürülmeli,
Konfüçyen ve İslami devletler arasındaki farlılıklar ve ihtilaflar kullanılmalı,
Batılı değer ve
menfaatlere
yakınlık duyan diğer medeniyetlerdeki gruplar desteklenmeli, Batılı değer ve
menfaatleri yansıtan ve meşrulaştıran uluslararası kuruluşlar güçlendirilmeli ve Batılı

olmayan devletler, bu kuruluşlara daha fazla karıştırılmalıdır.

 

*Kaynak: http://yusufsayin.com.tr/

A

Accelerator: Hızlandıran

Accelerator model of investment: Yatırımın hızlandıran modeli

Accommodation : Uyumlaştırma

Accounting: Muhasebe

Action lag : Aksiyon gecikmesi

Activisim: Aktivizm, müdahalecilik

Activist demand management policies : Aktivist talep yönetimi politikaları

Actual aggragate demand: Fiili toplam talep

Adaptive expectations: Adaptif (uyarlanıcı) bekleyişler

Adjused GNP : Ayarlanmış GSMH

Adjustment path: Ayarlanma yolu (patikası)

Adverse supply shock : Ters arz şoku

Aggregate consumption and saving : Toplam tüketim ve tasarruf

Aggregate demand: Toplam talep

Aggregate demand curve : Toplam talep eğrisi

Aggregate supply : Toplam arz

Aggregate supply curve : Toplam arz eğrisi

Agricultural sector : Tarım sektörü

Ancitipated inflation : Beklenen enflasyon

Anticipated monetary expansion : Beklenen parasal genişleme

Anticipated policies : Beklenen politikalar

Appreciation: Değer Kazanma

Arbitrage : Arbitraj

Assets : Aktifler, varlıklar

Assets market: Aktifler piyasası

Automotic stabilizers: otomatik istikrar unsurları

Autonemous spending : Otonom harcamalar

Average cash balance: Ortalama nakit dengesi

B

Balance of payments : Ödemeler dengesi

Balance sheets : Bilanço

Balanced budget amendment: Denk bütçe düzeltmesi

Bank deposits : Banka mevduatları

Balanced budget multiplier : Denge bütçe çarpanı

Bank runs : Banka iflasları

Bank failure : Banka iflası (başarısızlığı)

Barro – Ricardian *****alence : Barro-Ricardo denkliği

Barter economy : Barter (Takas) ekonomisi

Bonds : Tahviller

Budget deficit: Bütçe açığı

Budget surplus : Bütçe fazlası

Business cycles : Konjonktür dalgaları

Business fıxed investment : İşletme sabit yatırımı

C

Capaclty utilization : Kapasite kullanımı

Capital: Sermaye

Capital. account segment of balance of payments : Ödemeler dengesinin sermaye Hesabı kısmı

Capital gains : Sermaye kazançları

Capitallabor ratio : Sermaye – emek oranı

Capital mobiUty : Sermaye mobilitesi /hareketliliği

Capital merket quilibrium : Sermaye piyasası dengesi

Capital adiflaw : Sermaye çıkışı

Capital stock : Sermaye stoku

Cash management : Nakit yönetimi

Central Bank: Merkez Bankası

CentraIization : Merkezileştirme

Classical unemploymet : Klasik işsizlik

Cobb-Douglas Production Funation : Cobb – Douglas Üretim Fonksiyonu

Cold turkey strategy : Soğuk hindi stratejisi (Şok Strateji)

Commercial paper : Kıymetli evrak

Competitive depreclalien : Rekabetçi değer düşmesi (parada)

Competition : Rekabet Composition of output : Çıktının kompozisyonu

Consumer : Tüketici

Consumer durables: Dayanıklı tüketim malları

Consumer price index: Tüketici Fiyat Endeksi

Consumption : Tüketim

Consumption function : Tüketim Fonksiyonu

Consumption tax : Tüketim vergisi

Contractions : Daralmalar

Contracts : Sözleşmeler, kontratlar

Cost of capital: Sermaye maliyeti

Cost of holding money : Para tutma maliyeti

Crawling peg : Sürünen askı

Credibility : Kredibilite

Credit ratianing : Kredi tayınlamasi

Crowding out: Dışlama

Currency : Nakit para (dolaşımdaki para)

Currency – Deposit ratio: Nakit – mevduat oranı

Current account : Cari hesap

Current output : Cari çıktı

Cyclical unemployment : Konjonktürel (dönemsel) işsizlik

D

Debt- Financed budget deficits : Borçla Finanse edilen bütçe açıkları

Debt- Income ratio : Borç – gelir oranı

Debt management : Borç yönetimi

Debtor Countries : Borçlu ülkeler

Decision lag : Karar gecikmesi

Deficits : Açıklar

Deflator : Deflatör

Demand: Talep

Demand deposits : Vadesiz mevduat

Demand for money : ‘para talebi

Demand for real balance: Nakit ankes talebi

Deposit insurance : Mevduat Sigortası

Depredation: Depresiasyon, Değer düşüklüğü (parada)

Depression: Şiddetli durgunluk

Desired capital stock : Arzulanan sermaye stoku

Devatuation : Devalüasyon

Devatopiog countries : Gelişmekte olan ülkeler

Diminishing marjinal utility of consumption : Tüketimin azalan marjinal faydası

Diminishing returns : Azalan getiriler

Discount rate : iskonto oranı

Disequilibrium econimcs : Dengesizlik iktisadı

Disinflation : Enflasyonsuzluk (politikası)

Disposable persanal income : Harcanabilir kişisel gelir

Dissaving : Tasarruf etmeme

Distribuded lay: dağılmış gecikme

Dividends : Temettü

Domestic credif : Ülke içi kredi

Domestic spending : Ülke içi harcama

Domestic wealth : İç servet

Dual. Labor market hypothesis: İkili emek piyasası hipotezi

Durable goods : Dayanıklı mallar

Dynamic aggragate demand curve : Dinamik toplam talep eğrisi

Dynamic aggregate supply curve : Dinamik toplam arz eğrisi

Dynamic multiplier : Dinamik çarpan

E

Economic development: İktisadi gelişme

Economic growth: İktisadi büyüme

Economies of scale : Ölçek ekonomileri

Economics : İktisat bilimi

Economy : Ekonomi

Effective exchange rate : Efektif döviz kuru

Effidency : Etkinlik

Efficient vage theory : Etkin ücret teorisi

Employment : İstihdam

Endogenous money stock : İçsel para stoku

Equilibrium approach to macroeconomics : Makro iktisada denge yaklaşımı

Equilibrium income: Denge geliri

Equilibrium output : Denge çıktısı

Equities : Öz kaynaklar

European Monetary System (EMS) : Avrupa Para Sistemi

Excess demand: Aşın talep, fazla talep

Excess reserves: Fazla rezervler

Excess supply : Fazla arz

Exchange rate expectations : Döviz kuru bekleyişleri

Exchange Rate overshooting : Döviz kuru sıçraması

Exchange rates: Döviz kurları

Expansion : Genişleme

Expectations – augmented Phillips curve: Bekleyişler eklentili Phillips Eğrisi

Expectations effect : Bekleyiş etkisi

Expenditure reducing policies : Harcama azaltıcı politikalar

External balance: Dış denge

F

Factor cost : Faktör maliyeti

Factor markets: Faktör piyasaları

Federal Reserve System (Fed) : Amerikan Merkez Bankası

Final goods and services : Nihai mal ve hizmetler

Final sales : Nihai satışlar

Financal assets : Finansal varlıklar (aktifler)

Financial intermediation : Finansal aracılık

Fine tuning : İnce ayar

Fiscal expansion : Mali genişleme

Fiscal policy: Maliye politikası

Fiscal multiplier : maliye politikası çarpanı

Fixed exchange rate : Sabit döviz kuru

Flexible accelerator model: Esnek hızlandıran modeli

Flexible exchange rate : Esnek döviz kuru

Floating exchange rate : Yüzen döviz kuru

Forced saving: Zorunlu tasarruf

Foreign trade: Dış ticaret

Frictional unemployment : Arızi işsizlik

Full crowding out: Tam dışlama

Full employment : Tam istihdam

Full employment budget deficit: Tam istihdam bütçe açığı

Full employment budget surplus : Tam istihdam bütçe fazlası

Full employment level : Tam istihdam seviyesi

Full emplayment output : Tam istihdam çıktısı

G

GNP : GSMH

Gold standart: Altın standardı

Goods market equilibriun : Mal piyasası dengesi

Government purchases : Devlet alımları

Government sector : Kamu sektörü

Gradual adjustment hypothesis : Tedrici ayarlanma hipotezi

Great Depression : Büyük Bunalım

Gross domestic product (GDP) : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)

Gross investment : Gayrı safi yatırım

Gross National product (GNP) : Gayri safi milli Hasıla (GSMH)

Gross private domestic investment : Gayrisafi özel yurtiçi yatırım

Growth : Büyüme

Growth of total factor productivity : Toplam faktör prodüktivesinin büyümesi

H

High powered money : Gücü yüksek para

Household savings : Hanehalkı tasarrufları

Human capital: Beşeri sermaye

Hyperinflation : Hiperenflasyon

Hysteresis effects : Hysteresis etkisi (süre durum etkisi)

Imperfect information: Eksik enformasyon

I Import substitution : İthal ikamesi

Incentive effects of fax cuts: Vergi kesintilerinin teşvik edici etkileri

Income: Gelir Income –

Consumption relationship : Gelir – tüketim ilişkisi

Income effect : Gelir etkisi

Income elasticty of money demand: Para talebinin gelir esnekliği

Income velocity of money : Paranın gelir dolaşım hızı

Index: Endeks

Indexation : Endeksleme

Inflation : Enflasyon

Inflation-corrocted defictis : Enflasyonla düzeltilmiş açıklar

İnflation shocks : Enflasyon şokları

İnflation tax : Enflasyon vergisi

İnflation – unempIoyment trade off: Enflasyon – istihdam arasında seçme zorunluluğu

Inflatİonary inertia : Enflasyon yapışkanlığı (Enflasyonu düşürme zorluğu)

Inside lay : İç gecikme

Institutional economics : Kurumsalcı iktisat

Institutional reform: Kurumsal reform

Instruments of monetary control: Parasal kontrol araçları

Interbank deposits : Bankalararası mevduat

Interest: Faiz

Interest elasticity of money demand: Para talebinin faiz elastikiyeti

Interest rates: Faiz oranları

Intermediate goods : Ara mallar

Intermediate targets : Ara hedefler

Internal balance: İç denge

International multiplier : Uluslararası çarpan

Intertemporal substitution of leisure : Boş vaktin zamanlararası ikamesi

Inventories : Stoklar, demirbaşlar

Inventory cycle: Stok döngüsü

Inventory investment : Stok şeklinde yatırım

Investment : Yatırım

Investment function : Yatırım eğrisi

Investment spending : Yatırım harcaması

Investment subsidy : Yatırım teşviki

Inuoluntary unemployment : Gayri iradi işsizlik

IS curve : IS eğrisi

L

Liguidity trap : Likidite tuzağı

Long – Term : Uzun dönem

Long-term growtb : Uzun dönem büyüme

Lucas supply curve : Lucas arz eğrisi

M

Macroeconomic models : Makroekonomik modeller

Macroeconomics : Macroekonomi

Marjinal product of Labor: Emeğin marjinal ürünü

Marjinal productivity of capital: Sermayenin marjinal verimliliği

Marjinal productivity of labor: Emeğin Marjinal Verimliliği

Marjinal propensity to consume : Marjinal tüketim meyli, eyilimi

Marjinal propensity to import: Marjinal ithalat meyli

Marjinal propensity to save : Marjinal tasarruf meyli

Market prices : Piyasa fiyatları Mark up : Maliyet + kar fiyatlaması

Microeconomics : Mikro iktisat

Misery index: Sefalet endeksi

Monetarism : Parasalcılık, monetarizm

Monetary accomodation : Parasal uyumlaştırma

Monetary aggragates : Parasal toplamlar

Monetary approach to balance of payments : Ödemeler dengesine parasal yaklaşım

Monetary base : Parasal taban

Monetary disturbance : Parasal rahatsızlık

Monetary expansion : Parasal genişleme

Monetary – Fiscal policiy mix: Para – maliye politikası karışımı

Monetary policy: Para politikası

Monetary policy multiplier : Para politikası çarpanı

Monetary rule : Parasal kural

Monetizing budget deficits : Bütçe açıklarının parasallaşması

Money : Para

Money – Financed budget deficits : Bütçe açıklarının parayla finansmanı

Money market equilibrium : Para piyasası dengesi

Money multiplier : Para çarpanı

Money stock : Para stoku.

Money supply : Para arzı

Money supply tunetion : Para arzı fonksiyonu

Monopolistik competition : Tekelci rekabet

Mortgage : İpotekler

Multilateral exchange rates: Çok taraflı döviz kurları

Multiplier : çarpan

Multiplier – accelerator theory of İnvestment: Yatırımın çarpan hızlandıran teorisi

Multiplier uncertainty : Çarpan belirsizliği

Myopia hypothesis : Miyopluk hipotezi

N

National balance sheet : Milli bilanço

National debt : Ulusal borç

National income accounting: Milli gelir muhasebesi

National net worth : Ulusal net servet

National wealth : Milli servet

Natural rate of unemployment : Doğal işsizlik oranı

Negative lag : Negatif gecikme

Neoclassical approach : Neoklasik yaklaşım

Net export : Net ihracat

Net international investment position : Net uluslararası yatırım pozisyonu

Net invesment : Net yatırım

Net national produet (NNP) : Net milli gelir

Neutrality of money : Paranın nötnalitesi

New Classical macroeconomics : Yeni Klasik Makro iktisat

New Economics : Yeni iktisat New Keynesian Economies : Yeni Keynesci Iktisat

Newly Industrializing Economies : Yeni sanayileşen Ekonomiler

Nominal exchange rates: Nominal döviz kuru

Nominal GNP : Nominal GSMH

Nominal interest rates: Nominal faiz oranları

Nominal quantity of money : Nominal para miktarı

Nominal wage : Nominal ücret

Nonemployment : Çalışmama

Noninterest deficit: Faiz dışı açık

O

Official reserve transactions : Resmi rezerv işlemleri

Oil prices : Petrol fiyatları

Okun’ s law: Okun Kanunu

Open economy : Açık ekonomi

Open market operations : Açık piyasa işlemleri

Opportunity cost : Fırsat maliyeti

Opportunity cost of holding money: Para tutmanın fırsat maliyeti

Optimal budget deficits : Optimal bütçe açıkları

Output : Çıktı

Outpot gap : Çıktı açığı

Output lag : Çıktı gecikmesi

Overnight repurchase agreements (RPS) : Gecelik Repo

Overshooting : Ani yükselme

P

Paradox of Thrift : Tasarruf paradoksu

Peak : Tepe Noktası

Pessed exchange rates: Bağlı döviz kuru

Pessed interest rates :Bağlı faiz oranları

Per capita income: Kişi başına gelir

Perfect foresignt : Tam öngörü

Perfectly anticipated infiation: Tam olarak tahmin edilen enflasyon

Permanent income: Sürekli gelir

Permanent income theory of consumption : Tüketimin sürekli gelir teorisi

Phillips curve : Phillips eğrisi

Physical output : Fiziki çıktı

Planned aggre gate demand: Planlanmış toplam talep

Planned investment : Planlanmış yatırım

Policy dilemmas: Politika ikilemleri

Policy mix : Politika karışımı

Policy rules : Politika kuralları

Policy synhcronization : Politika eşgüdümü

Political business cycles : Siyasi konjonktür

Political economy : Ekonomi – politik, siyasi iktisat

Population growth : Nüfus büyümesi

Portfolio decisions : Portföy kararları

Portfolio disequilibrium : Portföy dengesizliği

Portfolio risk: Portföy riski

Post. Keynesian economics : Post Keynesci İktisat

Polenfiat output : Potansiyel çıktı

Precautionary demand for money: ihtiyat saikiyle para talebi

Present discounted value (PDV) : Net bugünkü değer

Price gap: Fiyat açığı

Price indexes: Fiyat endeksleri

Prices : Fiyatlar

Primary (noninterest) deficits : Faiz dışı açık

Private sector : Özel sektör

Producer price index (PPI) : Üretici fiyat endeksi

Production – smoothing model: Üretimi düzenleyici model

Productivity : Üretkenlik, verimlilik

Productivity shock : Verimlilik şoku

Propagation mechanism : Yayılma mekanizması

Protectionism : Korumacılık

Public debt : Kamu borcu

Public’s demand for money: Kamu para talebi

Purchasing power parity (ppp) : Satınalma gücü paritesi

Q

Q theory of investment : Yatırımın Q teorisi

Quantity constraints : Miktar kısıtları Quantity equation : Miktar denkliği

Quantity theory of money : Paranın miktar teorisi

P

Paradox of Thrift : Tasarruf paradoksu

Peak : Tepe Noktası

Pessed exchange rates: Bağlı döviz kuru

Pessed interesi rates :Bağlı faiz oranları

Per capita income: Kişi başına gelir

Perfect foresigbt : Tam öngörü

Perfectly anticipated infiation: Tam olarak tahmin edilen enflasyon

Permanent income: Sürekli gelir

Permanent income theory of consumption : Tüketimin sürekli gelir teorisi

Phillips curve : Phillips eğrisi

Physical output : Fiziki çıktı

Planned aggre gate demand: Planlanmış toplam

Planned investment : Planlanmış yatırım

Policy dilemmas: Politika ikilemleri

Policy mix : Politika karışımı

Policy rules : Politika kuralları

Policy synhcronization : Politika eşgüdümü

Political business cycles : Siyasi konjonktür

Political economy : Ekonomi – politik, siyasi iktisat

Population growth : Nüfus büyümesi

Portfolio decisions : Portföy kararları

Portfolio disequilibrium : Portföy dengesizliği

Portfolio risk: Portföy riski

Post. Keynesian economics : Post Keynesci İktisat

Potencial output : Potansiyel çıktı

Precautionary demand for money: ihtiyat saikiyle para talebi

Preseni discounted value (PDV) : Net bugünkü değer

Price gap: Fiyat açığı

Price indexes: Fiyat endeksleri

Prices : Fiyatlar

Primary (noninterest) deficits : Faiz dışı açık

Private sector : Özel sektör

Producer price index (PPI) : Üretici fiyat endeksi

Production – smoothing model: Üretimi düzenleyici model

Productivity : Üretkenlik, verimlilik

Productivity shock : Verimlilik şoku

Propagation mechanism : Yayılma mekanizması

Protectionism : Korumacılık

Public debt : Kamu borcu

Public’s demand for maney: Kamu para talebi

Purchasing power parity (ppp) : Satınalma gücü paritesi

Q

Q theory of investment : Yatırımın Q teorisi

Quantity constraints : Miktar kısıtları

Quantity equation : Miktar denkliği

Quantity theory of money : Paranın miktar teorisi

R

Rational expectations : Rasyonel bekleyişler

Rational expectations equilibrium approach : Rasyonel bekleyişler denge yaklaşımı

Rationing : Tayınlama

Real assets : Reel varlıklar

Real balance effect : Reel ankes etkisi

Real balances : Reel ankesler

Reaİ business cycle theory : Reel konjonktür teorisi

Real demand for money: Reel para talebi

Real devaluation : Reel devalüasyon

Real exchange rates: Reel döviz kuru

Real GNP : Reel GSMH

Real İnterest rates: Reel Faiz oranları

Real money balances: Reel para balansları

Real money supply : Reel para arzı

Real price of materials: Reel mal fiyatları

Real rate of interests : Reel faiz oranları

Real wage : Reel ücret

Real wage unemplogment : Reel ücret işsizliği

Recession : Durgunluk; üretimde düşme, işsizlikte artma

Recognition lag : Kavrayış gecikmesi

Recovery: Canlanma

Redistribution of wealth : Servetin yeniden dağılımı

Regulation : Düzenleme

Relative prices : Nisbi Fiyatlar

Rental cost of capital: Sermayenin rant maliyeti

Repercussion effects : Tepki yayılmaları

Replacement ratios : Yerine koyma oranları

Repurchase egreements (RPs) : Repo

Reservation wage : Koruma ücreti

Reserve- deposit ratio : Rezerv- mevduat oranı

Reserve ratio : Rezerv (karşılık) oranı

Reserve raquirement : Kanuni karşılıklar

Reserves: Rezervler, karşılıklar

Residential investment : Konut yatırımı

Resources : Kaynaklar

Retiring debt : Emeklilik borçlanması

Return to capital: Sermayenin Getirisi

Revaluation : Revalüasyon

Risk: Risk

Rules versus discretion inaetivist policy: lsteğe bağlı politikasızlık karşısında kural

S

Sacrifice ratio: Fedakarlık oranı (Enflasyonu 1 puan düşürmek için büyümeyi kaç puan düşüreceğiz)

Savings : Tasarruflar

Savings bonds : Tasarruf bonoları

Savings deposits : Tasarruf mevduatı

Seigniorage : Senyoraj

Simple economy : Basit ekonomi

Slow growth recovery : Yavaş büyüme canlanması

Small menu costs : Küçük menü maliyetleri

Speculative demand for money : Spekülatif para talebi

Spending : Harcama Spillover effeets : Yayılma etkisi

Stabilization policy: İstikrar politikası

Stagflation : Stagflasyon; üretimde düşme, fiyatlarda artma

Standart of deferred payments : Ertelenmiş ödeme standardı

Standart of living : Hayat standardı

Steady state : Durgun durum

Sterilization : Sterilizasyon

Sticky vages : Yapışkan ücretler

Stock market and cost of capital: Borsa ve sermaye maliyeti

Structural budget deficits : Yapısal bütçe açıkları

Structural surplus : Yapısal fazla

Structural unemplayment : Yapısal işsizlik

Substitution effect : İkame etkisi

Supply shocks : Arz şokları

Supply side economics : Arz yanlı iktisat

Surplus : Fazla, artık

T
Tangible assets : Maddi varlıklar
Tanzi-Olivera effect : Tanzi-Olivera etkisi
Target zones : Hedef bölgeler
Tariffs: Tarifeler
Tax incentive plans : Vergi teşvik planları
Tax smoothing : Vergide yeknesaklık
Tax nedges : Vergi Basamakları
Trade deficit: Ticaret açığı
Trade linkages : Ticaret bağları
Trade surplus : Ticaret fazlası
Transactions demand for money : İşlem saikiyle para talebi
Transfer payments : Transfer ödemeleri
Transfers : Transferler
Transitory budget deficits : Geçici bütçe açıkları
Transmission mechanism : Geçiş mekanizması
Treasury bills : Hazine Barosu
Treasury securities : Hazine kağıtları
Trough : Dip noktası
Turnover in the labor market: Emek piyasasında işçi döngüsü
U
Ultimate targets : Acil hedefler
Uncertainty : Belirsizlik
Underground economy : Yeraltı ekonomisi
Unemployment : İşsizlik
Unemployment hysteresis : İşsizliğin kalıcılığı*
Unemployment pool : Işsizler havuzu Unit labor cost : Birim emek maliyet
V
Value added : Katma değer
Vault cash : Kasa
Voluntary quits : İradi ayrılmalar
Voluntary employment : İradi, işsizlik
W
Wage and price controls : Ücret ve fiyat kontrolleri
Wage – Phillps curve : Ücret Phillips eğrisi
Wage price freeze : Ücret – fiyat dondurma
Wage Price spiral : Ücret fiyat spirali
Wages : Ücretler
Wealth : Servet
Wealth budgel constraint : Servet bütçe kısıtı
Wealth effect : Servet etkisi

Bahçeşehir: http://www.divshare.com/download/5583309-382
Boğaziçi Üniversitesi : http://www.divshare.com/download/5569296-8b6 PDF
Çukurova Üniversitesi: http://yadim.cu.edu.tr/Exams/PROF.pdf PDF
Doğu Akdeniz Üniversitesi : http://www.divshare.com/download/5569324-f57 PDF
Dokuz Eylül : http://www.ydy.deu.edu.tr/test/ ONLINE
Dokuz Eylül Örnek : http://www.divshare.com/download/5583357-991
Erciyes Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5568853-f06 PDF
Fatih Üniversitesi : http://www.divshare.com/download/5569320-dff PDF
ITU Muafiyet : http://www.divshare.com/download/5583594-55c  doc
İzmir Ekonomi Üniversitesi : http://www.divshare.com/download/5568926-875 PDF 
Gazi Üniversitesi : http://www.divshare.com/download/5569312-182 PDF 
Gazi Üniversitesi : http://www.yadem.gazi.edu.tr/tr/doc/muafiyet.doc WORD
Kocaeli Üniversitesi Örnek : http://www.divshare.com/download/5569568-ea4 PDF
Marmara Üniversitesi : http://www.divshare.com/download/5583526-ec8 PDF 
ODTÜ : http://www.divshare.com/download/5569149-eaa PDF

Selçuk Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5568832-872
Yıldız Teknik Üniversitesi Örnek : http://www.divshare.com/download/5569580-7ba PDF
Bazı üniversitelerin web sitelerinden alınan muafiyet örnekleri:

Bahçeşehir Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5697799-1c6
Gaziantep Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5697825-384
Işık Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5697848-0f2
Pamukkale Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5698004-0e4
http://www.dilforum.com…attach…3&d=1241303356

Yaşar Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5698105-1c1
Özteğin Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5698193-122
Yıldız Teknik Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5698108-206
Kadir Has Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5698214-5a3
Fatih Üniversitesi: http://www.divshare.com/download/5698333-9cb
Çağ Üniversitesi: http://www.cag.edu.tr/yeni/hazsorubaslik.php
Sabancı Üniversitesi: http://www.sabanciuniv…./eng/popup/ela/ela.html
Doğuş Üniversitesi : http://www.dogus.edu.tr/prep/prep/t10.aspx

 

——————————————-

Aşağıdakilerin hepsi tek dosyada şurda: http://hotfile.com/dl/62127645/fa31039/ngilizce_Muafiyet_Snavlar.rar.html

Ankara Üniversitesi

Bahçeşehir Üniversitesi

İstanbul Teknik Üniversitesi

Boğaziçi Üniversitesi

Dokuz Eylül Üniversitesi

Erciyes Üniversitesi

Selçuk Üniversitesi

Karadeniz Teknik Üniversitesi

Doğu Akdeniz Üniversitesi

Fatih Üniversitesi

Gazi Üniversitesi

ODTÜ

Yıldız Teknik Üniversitesi

Gaziantep Üniversitesi

İzmir Ekonomi Üniversitesi

Hacettepe Üniversitesi

Marmara Üniversitesi

Uludağ Üniversitesi

Pamukkale Üniversitesi

 

————————————————————————————

Acıbadem Üniversitesi:
http://turbobit.net/z7qtc4otcoye.html

Atılım Üniversitesi:
http://turbobit.net/sq0rlfvski65.html

Atılım Üniversitesi Quizler:
http://turbobit.net/61aqqropoa18.html

Atılım Üniversitesi Writing Yazma Kılavuzu Tüm Üniversiteler için:
http://turbobit.net/c1wa6b9mtuos.html

Ankara Üniversitesi:
http://turbobit.net/fqkol4d22xou.html

Ankara Üniversitesi Yeni:
http://turbobit.net/kuji0jk8iqnx.html

Bahçeşehir Üniversitesi 2010 :
http://turbobit.net/ssuf73qwnav8.html

Bahçeşehir Üniversitesi Eski:
http://turbobit.net/1c0k5oe5di46.html

Bilkent Üniversitesi:
http://turbobit.net/l6g6dd5p5blk.html

Boğaziçi Üniversitesi:
http://turbobit.net/z5wjaoj4w0li.html

Çağ Üniversitesi :
http://turbobit.net/af0o0wjt8g9u.html

Çankaya Üniversitesi Yeni:
http://turbobit.net/hymrkwzwqc5v.html

Çankaya Üniversitesi Eski:
http://turbobit.net/yvabnt9p2bmz.html

Çukurova Üniversitesi 2005:
http://turbobit.net/w3vt3vbhs9qi.html

Çukurova Üniversitesi ERASMUS Şubat 2010 :
http://turbobit.net/w3vt3vbhs9qi.html

Doğu Akdeniz Üniversitesi:
http://turbobit.net/heyw8frfthbz.html

Doğuş Üniversitesi:
http://turbobit.net/lddaa6frm7hx.html

Dokuz Eylül Üniversitesi:
http://turbobit.net/5nthrlnq46od.html

Erciyes Üniversitesi :
http://turbobit.net/kz7fd8w2um6r.html

Fatih Üniversitesi: 2001,2005,2006,2007 Soruları ve Listening Dosyası:
http://turbobit.net/c9b24v545m5h.html
http://turbobit.net/4lqkxwt2k1sf.html

Gazi Üniversitesi :
http://turbobit.net/1vd1r9szc8jf.html

Işık Üniversitesi:
http://turbobit.net/nmi0mjphae86.html

İstanbul Ticaret Üniversitesi:
http://turbobit.net/p2t8k4ln95i7.html

İzmir Ekonomi Üniversitesi:
http://turbobit.net/rqhe6upt2bec.html

İTÜ Muafiyet :
http://turbobit.net/b5fdobueudgr.html

Kocaeli Üniversitesi (PDF formatında Örnek) :
http://turbobit.net/bx501o6u57vb.html

Maltepe Üniversitesi 2009 Sınav, Listening,Writing ile birlikte:
http://turbobit.net/b76c6g3uwxgm.html

Maltepe Üniversitesi Eski Listening,Writing ile birlikte:
http://turbobit.net/hcd6tb4n3bns.html

Marmara Üniversitesi:
http://turbobit.net/r0z70ltzopw2.html

Marmara Üniversitesi 2005:
http://turbobit.net/6ycibngg7urb.html

ODTÜ Proficiency Sınavları:
http://turbobit.net/ifk8f239m17j/odtu proficiency eski.rar.html
http://turbobit.net/vt1rp8zglak4/odtu proficiency yeni.rar.html

ODTÜ Midterm,Quizler 2006,2007:
http://turbobit.net/hxqizpvxh5b7/2006_ODTU midterm,quiz.rar.html
http://turbobit.net/vb99e6oifpq7/2007_0DTU midterm,quiz.rar.html

Okan Üniversitesi:
http://turbobit.net/0dwohszemzlz/okan universitesi muafiyet2009-2010.rar.html
http://turbobit.net/1uj6k165sgb7/okan universitesi muafiyet 2008-2009.rar.html
http://turbobit.net/7hqkxha9udu2/okan universitesi muafiyet 2007-2008.rar.html

Özyeğin Üniversitesi:
http://turbobit.net/svuivmeqrpxn.html

Pamukkale Üniversitesi:
http://turbobit.net/n3nrvdd43rng.html

Sabancı Üniversitesi Online:
http://turbobit.net/e8l7usdgfmy5.html

Selçuk Üniversitesi PDF 2003-2004-2005 ve Yılı Belirsiz:
http://turbobit.net/ql5br7y8wscw.html

Yaşar Üniversitesi:
http://turbobit.net/o3foiri2isfe.html

Yıldız Teknik Üniversitesi 2003-2004:
http://turbobit.net/mbo0ib9of4tk/Yıldız Teknik Universitesi Proficiency 2003-2004.rar.html

Yıldız Teknik Üniversitesi 2006-2007-2008 6 tne her 2 dönemde var:
http://turbobit.net/nzil8wedchu8/yildiz teknik university muafiyet 6 sinav.rar.html

Yeditepe Üniversitesi:
http://turbobit.net/ex02awl3nz3x.html

 

 

TUNUS

Görsel

2008’e dek küçük çaplı protestolar vardı Bin Ali’ye karşı . 2008’de ayaklandılar.

17 Aralık 2010’da Muhammed Buazizi kendini yaktı ve tüm ülke geneline yayılan protestolar başladı. El-Cezir ve Sendikalar demokrasinin en büyük yardımcısı oldu. Enformasyın ve destek sağladılar, halkın sesini duyurdular ve çok çabuk bir şekilde iletişip bir araya gelmeyi başardılar.

Diktatör kaçtı.

Ulusal Ordu’nun altyapısı sağlamdı ve intikam almaya kalkışmadan yeni baştan ülkeyi ve demokrasilerini imar etmeye başladılar.

YEMEN

Görsel

Etnik ve Dini Yapı: % 50 Zeydiler, Husiler (İran destekli)

Zeydi mezhebeine bağlı Hanedanlıkla yönetilmektedir. Mısır etkisi çok fazladır. Mısır’ın kuklası gibidir.

İç Savaş: Kralcılar-Cumhuriyetçiler arasında. 70’de bitti.

Sonrasında doksanlarda sona erecek Kuzey-Güney savaşı başlar.

İlk savaşta Kuzey Osmanlı’yı temsil ederken, Güney İngiliz taraftarıdır.

Sonrasında ise, Kuzey ABD yanlısı; Güney, Sovyet yanlısı olarak saf belirlemiştir.

Doksanlarda birleşme müzakareleriyle birleşmişlerdir.

Güneyde el-Kaide yaygındır.

 

2011’de Arap Baharı San’a’da  ile göstericiler ateş açıldı. Devlet Başkanı A.Abdullah Salih referendumdan filan bahsetti ama halk yatışmadı.  Zeydiler, muhaliflerin safına katılınca AAS’nin gidişi hızlandı ve kaçtı. Sonrasında Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.

Suriye

 

Etnik Yapı: %85 Arap, %7 Kürt, %5 Türk

Dini Yapı: %74 Sünni, %11 Alevi[Nusayri], %10 Hıristiyan.

Lübnan ve Suriye Osmanlı’dan sonra Fransız mandasının eline geçer. Fransızlar bir takım bölücü faaliyetlerde bulunur. Fransa tam manasıyla Suriye’yi yönetemez.

1958 yılında Mısır’la birleşir. Bu dönemde Arap Baas  Sosyalist Parti hakimdir ülkeye. Arap milliyetçiliği hakimdir.

70lerde darbeyle Hafız Esad gelir. İlk Nusayri devlet başkanıdır. Sonrasında ülkenin her yerine Nusayrileri yerlşetirmeye çalıştı ve bu huhsusta başarılı oldu.
Hafız Esad’ın gelişiyle ABD ve Suriye birlikteliği başlamış olur.

80lerde SSCB ile yakınlaşma başlar. ABD’den uzaklaşır.

’80 İran-Irak Savaşı’nda Suriye, İran’ı destekler.

Beşar Esad’ın gelişiyle Türkiye-Suriye ilişkileri gelişme gösterir.

2011 Mart’ında yaşanan Lübnan Başbakanı suikasti, Suriye tarafından yapıldığı iddia edilir.

Ve Arap Baharı: Arap Kışı…
Esad kendi ülkesini yakmış ve yıkmıştır. Esad kendi halkının üzerine ateş açmış ve hatta kimyasal silah kullanmıştır.
Bu dönemde Özgür Suriye Ordusu kurulmuştur.
2011 Nisan ayında Bm Genel Kurulu karar alır ve Suriye kınama kararı Rusya ve Çin’in reddetmesiyle çıkamaz.
Annan Planı geliştirilmiştir çözüm için fakat başarısız olmuştur.
2012 Şubat ayında Suriye dostları toplantısı yapılmıştır.
2012 Haziran ayında Türkiye uçağını düşürmüşlerdir.
Batı; Devrimci güçler Ulusal Koalisyonu’nu tek meşru temsilci olarak gördüğünü açıklamıştır.